Bu yaz tatili için iki yer belirledik. İki gün Kaş'da konakladıktan sonra Side'de rezervasyon yaptırdığımız otele geçtik. Daha önce ki postta da belirttiğim gibi Kaş bizim en sevdiğimiz yerlerin başında geliyor. Az da olsa uğramamak olmaz diye düşündük.
Geçen sene Alaz ile 7 aylıkken tatile gitmiştik. Bu sene 1,5 yaşında olduğundan bizim için daha yorucu bir tatil oldu. Ama yine de hepimiz için güzel bir değişiklik oldu.
Alaz doğmadan önce eşimle genelde günlük tekne turlarına katılıp değişik yerler görmeyi çok severdik. Tatillerimizi genelde bilmediğimiz yerleri keşfetmek amacıyla yapardık. Lakin Alaz doğduktan sonra bu isteklerimize bir müddet ara verdik. Alaz küçük olunca artık daha çok rahatlığın önemli olduğu tatillere yöneldik. Henüz çok küçük olduğu içinde Alaz'sız tatil yapma fikri şimdilik benim için uzak.
Haziran ayının ilk haftası tatile çıktığımız için hava çok sıcak değildi. Türkiye genelinde yağmur olmasına rağmen şansımıza çok fazla yağmurlu havaya maruz kalmadık. Lakin sert esen rüzgarla bol bol boğuştuk.
Alaz bu seneki tatilimizin tam ortasında iki tane diş çıkardı. Tahmin edersiniz ki, diş çıkarma evresi epey bir huysuzlukla geçti. Şansımıza diş huysuzluğu üç dört gün sürdü de geri kalan günlerde keyif alabildik.
Tatilde pek çok çocuğun iştahı kesilir. Bir de bunun üstüne diş çıkarma problemi eklendiğinde koskoca açık büfe mutfaktan hiçbir şey yedirememek gerçekten çok sinir bozucu oldu.
Tabi sürekli böyle olmadı. Arada bir şeyler yiyip keyiflendiğimiz anlarda olmadı değil. Hatta uluslararası arkadaşlıklar bile kuruldu. :)
Voyage Sorgun'un en sevdiğim yanı ormanın içinde olmasıydı. Bol temiz hava, ağaçların gölgeleri ve çimler Alaz için bulunmaz bir nimetti. Çimlerin üzerinde yuvarlanarak oynaması çok iyi oldu.
Deniz çok dalgalı olduğu için Alaz'ı havuza sokmaya çalıştık. Dört günlük çabadan sonra sonunda suya alıştırabildik. Geçen sene daha kolay ikna edebilmiştik ama bu sene nedense öyle olmadı.
Bu kadar hareketlilikten sonra, normalde bebek arabasının yüzüne bakmayan minik, bebek arabasından inmez oldu.
Bizim açımızdan yorucu bir tatil oldu. Çoğu zaman eşimle nöbetleşerek Alaz'ı oyaladık. Öğle uykusuna yattığı zaman güneşlenip, kitap okuyup bir şeyler içip atıştırabildik. Geri kalan zaman koşturmaca ile geçti.
Ama yine de Alaz'ın değişik yerler görüp, değişik insanlar tanıması beni mutlu etti. Ne kadar yorucu bir tatil ise o kadar da eğlenceliydi. Çünkü her saniyesi dolu doluydu.
Her ne kadar çocukla tatil yapmak zorunda olsa da, onların dünyasına girdiğiniz zaman çok eğlenceli olabiliyor.