haberiniz olsun

eklenen iceriklerden haberiniz olsun.

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Burchin's Blog 1 Yaşında

 Bu blogu açtığımda ilk postu yazarken çok heyecanlanmıştım. İlk bir kaç gün, üç beş kere görüntülendi diye çok şaşırmış ve mutlu olmuştum. Sırf bunun için o günlerde blog kontrol paneline 40 kere bakmışımdır. Evet bir blogcunun itirafları gibi oldu:) Ama zaman geçse de, ne yalan söyleyim halâ mutlu oluyorum.

 Artık ne iyi etmişim de bu blogu açmışım diyorum. Benle benzer duyguları paylaşan insanlarla karşılaşmak, bir şeyler paylaşmak ve birbirimizden bir şeyler öğrenmek beni çok sevindiriyor. Umarım bundan sonra da hep böyle devam eder.


Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kızım sabaha karşı dört gibi kalktı ve benim 1 yaş postu yazmam gerektiği aklıma geldi. O yüzden bana ilham veren kızımın fotoğrafı ile postumu sonlandırıyorum.

Görüşmek üzere
:)

29 Ağustos 2014 Cuma

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun




27 Ağustos 2014 Çarşamba

Karmen Yazlık Elbise / Giydim Çıktım Part 44

 Geçen gün diktiğim elbiseyi sonunda giyebildim. Giydiğimde anladımki, geçen sene doğumdan sonra kalan fazla kiloları kapatmak için aradığım ama bulamadığım elbiseyi dikmişim. Zamanlama o kadar yanlış oldu ki o zamanlar dikiş bilmiyordum şimdi de geçen seneki gibi kilo problemim yok.:) Ama yine de kalıbını sevdim.



Tatilde veya plaj sonrası rahatlıkla giyebileceğim bir elbise modeli dikmek istiyordum. Bu yüzden Burda dergisinden bu modeli tercih ettim. Ama aynı volanlı yakayı kullanıp düz inen ve belden lastiksiz bir model de daha güzel olabilirmiş.

Ayrıca şık bir kemer ile günlük hayatta da rahat giyilebilir diye düşünüyorum. Ama nasıl bir kemer yakışır billemedim.:) Bu konuda fikir verirseniz beni mutlu edersiniz.:)


Bu tarz volanlı yakaları severim. Ama yazlık elbise ve bluzler dışında başka modellere yakıştıramıyorum.


Bu fotoğrafları da plaj dönüşü eşim çekti. Gördüğünüz üzere saçlarım bile yeni kurumuş. :)






26 Ağustos 2014 Salı

2014 - 2015 Sonbahar/Kış Dış Giyim Modası

 Yaz mevsiminin sonlarını yaşadığımız bugünlerde, tasarımcılar Sonbahar/Kış koleksiyonları ile kış modası hakkında bizlere fikir vermeye devam ediyor.

 Bu sezon da oversized paltolar tekrar karşımıza çıkıyor. Hatta koza paltolar favoriler arasında(buradan da bakabilirsiniz). Oversized kalıpta paltoların yanı sıra 60'yılların dar kesim kabanları, pelerinler, parkalar, yün astarlar ve kürkler de oldukça dikkat çekiyor.


Saint Laurent'in bu örgü pelerini 3.490€. O yüzden el örgüsü deyip geçmeyin. :) Ne kadar kıymetli olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor sanırım.




Krem rengi palto ve kabanlar dikkat çekiyor.


Militarist tasarımlar oldukça feminen bir tarzla birleşiyor.


Uzun ve salaş hırkalar, kimonoların yerini alıyor.



Leopar baskı bu sezon heryerde karşımıza çıkıyor.


Tuvit kumaşlar bir klasik olarak yine var.


Desenli tasarımlar dikkat çekiyor.


Parkalar sezonun en önemli parçaları arasında.


Geçen sezonki gibi oversized yine moda.


Maskulen tasarımlar feminen stille buluşuyor.


Kürk yaka ve kürk astarlar dikkat çekiyor.


Anorak en şık haliyle koleksiyonlarda yer alıyor.




Çiçek ve hayvan figurleri sezonun olmazsa olmazları. Özellikle Valentino'nun kartal motifi oldukça etkileyici.







Kaynak:Mytheresa

24 Ağustos 2014 Pazar

Bankanın Teklifini Duyunca Şaşkınlığını Gizleyemedi

Dün sabah sularında günlük işlemleri için bankaya gelen vatandaş, yılda ortalama 1.200 TL kazanç sağlayacağını öğrenince şaşkınlığını gizleyemedi.

Emre A., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Sıradan bir gündü ve her zamanki işlemlerim için şubeye gittim. Tam sıra bana gelmişken bankada çalışan arkadaş bana reddedemeyeceğim bir teklif sundu. Daha önce böylesini ne duymuş ne de görmüştüm. Bana yılda ortalama 1200 TL kazanç sağlayacağımı söyledikleri anda Büyük Adım’lı olmaya karar verdim.

Masraflar masraflar...

Emre A., “Bu zamana kadar hesap işletim ücretiydi, EFT, havale komisyonuydu derken gönderdiğim para kadar masraf çıkıyordu. Masraflar masraflar derken Büyük Adım’da havale, EFT, döviz transferi gibi işlemlerimin artık ücretsiz olduğunu söylediler. Büyüksün Büyük Adım diyesim geldi” sözleriyle memnuniyetini dile getirdi.

Böylesini ne gördüm ne de duydum

Emre A., HSBC Büyük Adım’da Modern Hesap’la mevduatına sürekli Hoş Geldin faizi alacağını duyunca “Bana sürekli hoş geldin faizi verecek bir teklifle ilk defa karşılaşıyorum . Böylesini ne gördüm ne de duydum...” sözleriyle şaşkınlığını ifade etti.

Artık parasız kaldım gibi bir derdim de yok

Emre A. daha geçtiğimiz ay başına gelen bir durumdan şöyle bahsetti:

“Geçen ay başında bir ödemem vardı, parayı denkleştiremedim. Eşi dostu aradım haliyle. Tam da bunun üzerine Büyük Adım’ı tanımam, her ayın ilk 7 günü Büyük Adım’ın Bedava Kredili Mevduat Hesabı’ndan 5.000 TL’ye kadar ihtiyacım olan miktarı çekebileceğimi ve bir hafta içinde sıfır faizle geri ödeyebileceğimi öğrenmem benim için bir çok iyi bir haber oldu. Artık parasız kaldım gibi bir derdim yok. Gerçekten bu kadarını beklemiyordum. Çok şaşkınım...”

Her ay zaten düzenli ödemelerimi yapıyorum

Emre A., şu sözlerle yaşadığı sürprizi anlatmaya devam etti: “Her ay elektrik, su, kira gibi zaruri giderler epey bir miktar tutuyor. Bana aylık tutarı en az 500 TL olan 3 tane ödeme talimatı vermemin Büyük Adımlı olmak için yeterli olduğunu anlattıklarında resmen içime su serpildi. Her ay yaptığım fatura, çocuğun okulu gibi ödemelerinin bana bu kadar fayda sağlayabileceğini üstelik ücretsiz olacağını hiç düşünmemiştim.”

Bir daha geri dönemem

Herhangi bir müşteriyken Büyük Adım’a geçen ve kararından son derece memnun olduğunu dile getiren Emre A., “Yine olsa hiç çekinmeden yine yaparım. Kendi kendime bir daha geri dönemem dedim. Bir daha Büyük Adım’dan öncesine geri dönemem...” sözleriyle Büyük Adım’ın hayatında yarattığı büyük değişimi dile getirdi.

Son olarak, “Hayatta her şey matematik ama bazı şeyler kesinlikle öyledir. Büyük Adımlı olmak herkesin hakkı” diyen Emre A. herkesi butonu tıklamaya davet etti.

KAMPANYA DETAYLARI VE BÜYÜK ADIMLI OLMAK İÇİN TIKLA

Bir boomads advertorial içeriğidir.

21 Ağustos 2014 Perşembe

Çizgili /Giydim Çıktım Part 43

 Bir kaç sezondur devam eden çizgili modası benimde favorim. Genelde uzun kollu modellerde çizgili kumaşları sevsem de yaz için kısa kollu olanlardan da bir tane edindim. Çizgili bluzleri daha çok statement kolyeler ile yakıştırıyorum. Gerçi 10 yıl önce birisi bana çizgili bir kıyafeti üstüne taşlı ve abartılı kolye takacaksın dese, o kişinin şuursuzca konuştuğunu düşünürdüm.:) Ama moda böyle bir şey işte. Hiçbir zaman "Asla" dememek lazım.



Hamilelik kilolarından bir miktar kurtulunca kendimde çizgili giyme cesaretini sonunda buldum. 


Siyah beyaz çizgilerin siyahtan daha çok beyaz ile kullanmayı daha çok tercih ediyorum. Ayrıca bu kadar siyah beyaz kontrastının içinde neon renkleri yakıştırıyorum. 


Bu yaz espadril giymeyi çok sevdim. Sandaletlerden daha çok espadriller ile rahat ettiğimi farkettim. 

Bluz :C&A




19 Ağustos 2014 Salı

Instagram'da Bugünlerde


Bayramdan döndükten sonra fırsat buldukça kendimizi deniz kenarına atıyoruz. Karadeniz'de, deniz mevsiminin 1,5 ay olduğunu düşünürsek bu dönemi olabildiğince değerlendirmeye çalışıyoruz. Ardından kestane yazı dedikleri bir dönem başlıyor ki, hava sıcak bile olsa deniz sezonu bitmiş oluyor. 

Son 5 yıldır Zonguldak'ta yaşıyorum ve o kadar neme rağmen yaz çok bunaltıcı olmuyor. Bayramda Kocaeli'de sıcaktan epey bunalmıştık ama döndüğümde Zonguldak'ta daha rahat nefes alabiliyorduk. Sanırım problem betonlaşma.Özellikle İstanbul'da betonun yaydığı ısıyı hissetmemek mümkün değil.

Ayrıca bu bölgede denize gelmek isteyenler için ufak bir bilgi vereyim. Bati Karadeniz'de irili ufaklı kumsallar olduğunu düşünürsek Amasra, Çakraz, Filyos, Bozköy ve Kapısuyu bu bölgedeki iyi plajların başında geliyor. 



Tatile gittiğimiz zaman Alaz'ı değil denize sokmak, bizim kız kuma bile basmak istemiyordu. Ama zamanla alıştı ve şimdi ne sudan çıkarabiliyoruz ne de kumla oynamaktan vazgeçirebiliyoruz. 

Geçenlerde Çakraz'a gittiğimizde biri 1 yaşında ve diğeri 16 aylık iki küçük kız ile tanıştık. Daha çok küçük oldukları için bir türlü beraber oynamayı beceremediler. Üçünün de yanyana oturduğu bir fotoğraf karesi yakalamak çok zor oldu. Çünkü Alaz'ı ne zaman oturtsak alıp başını gitmelere kalktı. Bu 3'ününde oturduğu fotoğraf 5 saniye icinde çekildi.:)


Son zamanlarda havalar o kadar değişken ki, çok sıcak ve günlük güneşlik bir havanın ardından fırtına, yağmur ve hortumlar ortaya çıkıyor. Kısacası bol fırtınalı bir yaz geçiriyoruz. Zaten bu bölgede sel ve fırtına nedeniyle epey bir tahribat oldu.


Evet artık benim kızım bol bol yaramazlık yapmaya başladı. Yapma, etme dediğimiz her şeyi inatla yapar hale geldi. İstediği olmayınca da yere yatıp çığlık ata ata ağlama krizleri başka gösteriyor. Bazen bu bitmek bilmeyen huysuzluğundan o kadar yoruluyorum ki, gün bitsin artık diye dua etmeye başlıyorum. Bazen de öyle bir an geliyor ki, bir sarılıyor ve her şey bitiyor.:)


Çiçek açan bitkiler en sevdiğim bitkilerdir. Lakin evde ki Gardenya ile ilgili biraz sıkıntım var. Çiçeklerini tek tek açıyor. Hatta biri kurumaya başlamadan diğer tomurcuk açmıyor. Açıkçası bu duruma pek anlam veremedim.

 Bu konuda bilgisi olan varsa ve bana yardımcı olursa çok sevinirim.


Son bir haftadır Alaz nezle gibi bir şey oldu. Sürekli bir burun akıntısı ve tıkanıklığı var. O yüzden bugünlerde ne iştah ne de uyku söz konusu. Umarım en kısa zamanda iyileşir. Evet kesinlikle çocuklar hasta olmasın.


Zonguldak'ta sevdiğim bir kaç yerden birisi de Ilıksu'da ki
 "Karşı Mekan". Yeni bir mekan olmasına rağmen, hem kahvaltısı çok başarılı, hem sakin hem de mama sandalyesi var.:) Evet mama sandalyesi olmayan bir mekan asla!



18 Ağustos 2014 Pazartesi

Kimono Ceket / Giydim Çıktım Part 42

 Geçenlerde diktigim buradaki kimono ceketi sonunda giydim. Artık yaz mevsiminin sonlarına yaklaştığımızdan bu tarz kimonolar oldukça kurtarıcı oluyor.


Sonbahar gelmeden olabildiğince renkli ve açık renk giyinmeye çalışıyorum. Sanırım kendimi daha kış mevsimine hazır hissetmiyorum.



Tam bir ayakkabı hastasıyım. Bazen bu durumdan çok hoşnut olmuyorum ama ne yapayım ayakkabıları çok seviyorum.:)
Son zamanlarda daha önce aldığım ve giymeyi unuttuğum ayakkabıları giymeye çalışıyorum. Bu ayakkabıların da rahat 6 veya 7 yıllık geçmişi var.


Artık saçlarımı açmak istiyorum ama hava o kadar sıcak ki resmen bunalıyorum. Biraz daha havanın soğuması gerekiyor bunun için.

Kimono: Diktimlerinden
Kolye: Bujiterci'den
Jean : Madame Moss
Ayakkabı :Hotiç (Eski)

15 Ağustos 2014 Cuma

Dikiş Denemeleri : Karmen Elbise

 Elimde pamuklu ve çiçekli bir kumaş vardı ve bu kumaşla elbise dikmek istiyordum. Ama istediğim gibi bir model bulamıyordum. Ta ki Burda/Temmuz 2014 sayısına kadar. Dergide ki resimli dikiş okulu bölümünde Karmen Elbise Modeli vardı ve kolları sıvayıp dikmeye karar verdim. Elbiseye bayramdan önce başlamıştım ama araya bayram telaşı bitirmesi uzun sürdü.





Burda'nın dikiş okulu serisine her zaman bakarım. Hele ki dikişe yeni başlayıp, kendim öğrenmeye çalışınca epey bir faydasını gördüm.


Dergideki Karmen modelide bu. Tabii benimki terzi mankeninin üstünde olmadığı için biraz garip duruyor kabul ediyorum. En iyisi mi ben en kısa zamanda terzi mankeni almaya bakayım.:)



Kalıba harfi harfiyen uymaya çalıştım. Bir tek askıları tariften başka türlü yaptım. Ama bir daha bu tarz bir elbise dikeceğim zaman yarım astar kullanacağım.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Bir Klasik Olarak Tshirt :) /Giydim Çıktım Part 41

 Merhabalar, sıcak havalar daha devam ediyor ve biz fırsat bulduğumuz dakikada kendimizi denize atıyoruz. Ruh hali böyle olunca bu durum giyim kuşama da yansıyor.


Bu fotoğraflar Amasra/Çakraz'a giderken çekildi. Eşimin yanından ayırmak istemediği Nikon makine ve Tripodu evde bırakıp, emektar mini digital Samsung'u yanımıza aldık. O yüzden fotoğraflarda daha sonra kontrastla hafif oynama yapmak durumunda kaldım. (Bu kontrast ile oynama olayı sanırım, ergenlik döneminde Mtv video kliplerini izlemekten kalan bir alışkanlık:))


Bu fotoğraf da başka bir gün çekilmiş olan fotoğraf. Görüldüğü üzere aynı tshirtten iki farklı rengini almışım. Bu tshirtleri hem fiyatı uygun, hem de neon baskıları çok sevdim diye bir mağazadan ( ismini hatırlayamıyorum) almıştım.

Sonra bir baktım ki, sokakta her beş kişiden birinde var.(Kızılay mi dağıttı derler bu durum için ):) Ama tshirtleri çok beğenerek aldığım için bu bana engel olmadı, hatta üstüne post bile yaptım gördüğünüz üzere.

Aslında tshirt giymenin modası yoktur. Ne zaman giyecek bir şey bulamazsak, canımız sıkkın olsa, hasta veya kırgın olsak veya rahat bir şeyler giymek istesek çeker bir tshirt üzerimize çıkarız. Evet, tshirtler belki moda değil ama kesinlikle bir klasik.:)







Tshirt : Highway Outlet AVM( mağaza adını hatırlamıyorum)
Şort : Levi's (Diy)
Terlik : Deichmann
Etek :Mavi Jeans
Spor Ayakkabı:Reebok
Bileklik :Koton ve Fethiye'den hediye 


12 Ağustos 2014 Salı

Kadere İnanır mısınız / Julie Garwood

 Amerikalı yazar Julie Garwood'un New York Times çok satanlar listesine giren, 1988 yılında kaleme aldığı "Kadere İnanır mısın?" adlı romandan bahsetmek istiyorum.
 Romanın asıl adı "The Lion's Lady" olmasına rağmen Türkçeye farklı olarak çevrilmiş ki keşke degiştirmeselermiş iyi olurmuş.

 Julie Garwood, New York Times çok satanlar listesinin "Taçsız Kral Pele" misali en baş sıralarda yer alan yazarlarından biri. Dünya genelinde pek çok hayran kitlesi var. Tabiki benimde sevdiğim yazarlardan biri. Ayılıp bayılıyor muyum hayır. Ama kitaplarını okumayı seviyorum gerçekten.


 Bu romanın hikayesine geçmeden önce içinde aşk, meşk, tutku, şehvet, güç savaşı vs. ne ararsanız var.
Her ne kadar aramızda bu tarz romanlardan hoşlanmadığını dile getiren bir zümre olsa da, genel olarak, özellikle kadınların bu tarz romanları sevdiklerini biliyoruz. Aşk, meşk, tutku konuları her zaman ilgimizi çeker, sanırım bu bizim yaradılışımızda var. İşte bu noktada Julie Garwood romanlarının bu konuda oldukça iyi olanlar arasında olduğunu söyleyebilirim.

 Tarihi kurgu niteliğinde olan Kadere İnanır mısın' da Londra sosyetesini kasıp kavuran, gizemli ve güzel Christina Bennett ile oldukça katı, hırslı ve bir o kadar da açık yürekli Lyonwood Markisi Lyon arasında geçen tutku dolu aşk öyküsü.

 Geçmişini saklayıp, çizilen yoldan gitmek zorunda olan bir kadın ve önüne çıkan bütün engelleri aşmaya çalışıp bu güzel ve gizemli kadına sahip olmaya çalışan bir adam.

 Julie Garwood romanı o kadar sürükleyici bir dille kaleme almış ki, olayların kurgusuna kendinizi kaptırıp kitabı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.

 Özellikle romanda giriş ve sonuç bölümlerinin birbirine ustaca bağlanması dikkatinizden kaçmayacaktır.

8 Ağustos 2014 Cuma

Kimono Ceket Dikimi

Evet, kimonolarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Pazardan aldığım bu kumaşın desenini çok sevmiştim. Ama parça kumaş biraz küçük olunca ceket kimono dikmeye karar verdim.


Kalıp olarak daha önce diktiklerimin kalıbını kullandım. Fakat burada diktigim kimononun yaka kısmını V şeklinde biçmiştim. Dar omuzlu olduğum için bu sefer düz biçtim. İyi de oldu.



Kenar dikişleri bitirip sürfileledikten sonra, yaka kısmına boydan boya kalan kumaştan verev biye geçtim. Kol ağızları içinde biye ile ugraşamadım ikiye katlayıp dibinden dikiş çektim.


Püskül olarak daha uzun püskül şerit aradım ama bulamadım. Zaten nerede püskül şerit sorsam, ya perde ya da yatak örtüsü için mi istediğimi sordular ki bu konuda satıcı ablalar ile pek anlaşamadım.:) 

En son etek uçlarına püskül şeridi diktikten sonra kimono bitti. Kollara da püskül diksem mi diye düşündüm ama kantocu gibi olur diye vazgeçtim.

Kavurucu sıcaklar biter bitmez üzerimde fotoğraflayıp yayınlayacağım. Şu anda sadece pamuklu bluz ve elbiseler ile günlerimi geçiriyorum. 

Sevgilerle Hoşçakalın:)