Alaz, doğduktan yaklaşık yirmi beş gün sonra kar havasını ile tanınmıştı. Tabi o zaman akciğerleri yeni yeni ortamlara alıştığı için kısa bir süre kar havası aldırmıştık. Yalnız o zamanlar çok küçük olduğu için pek algılayamamıştı.
Şimdi, aradan yaklaşık bir sene geçti . Bu sefer Alaz ne olduğunu algıladığı için işimiz pek kolay olmadı.
Kara ayak basar basmaz ya soğuktan ya da şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırdı. Bir taraftan ağlamak istiyor ama diğer taraftan da karı inceleyip dokunmak istiyor.Fotoğrafı çektikten sonra, Alaz'ın pek karla oynamasına izin veremedik. Çünkü üstümüze doğru gelen bir fırtınayı gördükten sonra apar topar orayı terkettik. Tipi veya fırtınanın olmadığı bir zamanda karla oynayacağız.
Doğduğu günden beri Alaz'ı eve kapatmak istemedim. Hele ki kırkı çıksın olayını hiç beklemedik. Kızım kış bebeği olduğu için özellikle karlı ve yağmurlu havalar sonrasında dışarı çıkardık. Çünkü yağışlardan sonra havanın daha temiz olduğunu öğrenmistim.
Doktorumuz bize geçen kış bebeği rahatlıkla dışarı çıkarıp hava aldirabilecegimizi ama AVM gibi havalandırmalı mekanlara girmesinin uygun olmadığını söylemişti. Havalandırmalar için yeterli temizlik yapılmadığı için içlerinde pek çok mikrop ve virüs barındırdığını söylemişti.
Aslında bu konuda çok da haklıydı. Haftasonları kışın dikkat ederseniz Avm'ler çok kalabalık oluyor. Genci, yaşlısı, hasta olanı , çoluğu çocuğu neredeyse her telden insanı Avm'ler de zaman geçiriyor. Bu kalabalık ortamlarda herkes aynı havayı soluduğu için havalandırmalar da yetersiz kalıyor. Hal boyle olunca virüsler için mükemmel bir yaşama ortamı oluyor.
Hele ki daha 3 aylık bile olmamış bebekleri o kalabalık ortamlarda gördüğümde resmen üzülüyorum. Keşke bu konu da insanları bilinçlendirmek adına bir şeyler yapılsa.
Sonuçta anladım ki, bebeklerimizi soğuk havalar değil, daha çok Avm'ler hasta ediyor.
0 yorum :
Yorum Gönder